Highlander87's Notizen, 26 Aug 16

Yemenin Tarihi- Bölüm 2: Ateş-Tarım ve Milattan Önce

Geçen hafta, ilk insanın beslenme şeklinden bahsetmiştim. Etle nasıl tanıştığımızı ve beslenmemizde ki yerini anlatmıştım. Bu hafta yine tarihi çizgiye uygun olarak yazmaya devam edeceğim. Son bıraktığım noktada henüz tarıma geçmemiştik. Pek çok kaynakta fa rklı tarihler verilmekle birlikte genel olarak tarımı keşfetmemiz MÖ 10.000'lere gidiyor. Ateş konusunda ise resmi bir tarih yok elimizde. İnsanlığın ilk ateşi yıldırım düşmesi sonucu bulduğuna dair fikir birliği var. Ancak bu ateşin insan işlerinde kullanılmaya başlaması, yakım tekniklerinin gelişmesi M.Ö. 7000 i bulacak. Bu kadar AnaBritannica bilgisinden sonra gelin biz bu ateşle ve tarımla ne yaptığımıza bakalım.

Bu zamana kadar ilk insanlar olarak çiğ et – meyve ve sebze tüketiyorduk. Sebze ve meyvelerin enerjisi günlük ihtiyacımızı karşılamada yeterli kalmıyordu. Et (burada hayvan leşleri, basitçe yakalanabilen küçük hayvanlar ve böcekleri kastediyorum) yüksek enerjili ancak sindirimi zor olduğundan bizim için sıkıntı yaratan bir besindi.

Ateşi kullanmaya başlamamız, korunma, ışık ve ısı sorununu çözdüğü gibi besinleri tüketmemizi de kolaylaştırıyor. Enerjiyi daha hızlı bir biçimde almaya başlıyoruz. Ancak besinlerinde doğal dengesini bozmaya başlıyoruz. Bizi obez ve şişman yapan şey hep bu dengeleri bozmamız. Yaşamak için yerken, zevk için yemeye dönüşmüş canlılarız. Temeli sebze olan diyetimize, ilk önce eti ekledik. Ete pişirme ile fa rklı özellik kattık. Artık onu zevk için tüketmeye başlayacağız. Yıllarca besinleri daha karmaşık bir hale getireceğiz. Besinleri karmaşık bir hale getirdikçe sağlığımızdan da olmaya başlayacağız.


Taş devrinde zorlukla bulduğumuz yiyecekler, tarım ile çeşitlenip elde etmesi kolay bir hale geliyor. Tarım bizi yerleşik yaşama götüren kapıyı da açacak. Yerleşik düzen - yerleşik hayat, daha az hareketli bir yaşam demek. Artık savaş ve belli başlı durumlar dışında göç etmeyeceğiz. Yani daha az enerji harcayacağız. Oysa biz artık tarımla enerji elde edecek ürünlere daha rahat sahip olabiliyoruz. Taş devrinin aksine az harcama, çok alma döneminin başlangıcındayız. Buda yağlanma demek :D ( Buna rağmen, hem besinlerin doğal oluşu hem de kıtlık, savaşlar gibi çeşitli sebeplerden ötürü mağara resimlerinden başlayarak Hitit kabartmalarına kadar şişman adam tasviri görmekte zorlanacağız. )

Tarımla elde ettiğimiz başlıca gıdalar: Darı, arpa, nohut, tahıl, acı bakla, keten, buğday gibi ürünler. Fasulye ise yok, Kuru fasulye hepten hayal! Bu konuya da daha sonraki Amerika yazımda değineceğim. Pirinç için de zaman var. Biz tarımla MÖ 10000'ler de tanıştık, pirinç MÖ 3000'ler de hayatımıza girecek. Zaman kavramı olmayan arkadaşlar için ortalama olarak Sümerler’in dönemi diyelim.


Bu dönemde yetiştirilen ürünlerin kalori değerlerine yönelik bir iki örnek de verelim. 1 kap sadece haşlanmış ve bir işlemden geçmemiş olan darı yaklaşık 200 gr gelmekte olup kalori değeri; 250 civarındadır. Sade haliyle yenecek olan 10 kaşık keten tohumu ise 350 kalori kadar aldırabiliyor. Kısaca gayet besleyici besinler.

Ortaçağa kadar yapacağımız tarımda, genelde yukarıda saydığım ürünler mevcut. Ortaçağda hayatımıza pamuk, portakal-limon, kayısı, muz ,incir, safran, enginar, şeker pancarı gibi tarımsal ürünler giriyor. Muz yine Ortaçağın eseri.

Tarımın yarattığı soruna gelince… “Mankind The Story Of All Of Us” isimli belgeselden direk alıntı yapacağım, diş bozuklukları. Sert ve küçük taneli tahıl ürünlerinin hayatımıza girmesi ile ağız yapısı bozulmalarımız başlıyor. Hatırlatmakta fayda var, sindirim ağızda başlıyor ve biz besinleri ne kadar az çiğner, bu süreci ne kadar hızlı geçirirsek enerji alınması o kadar zorlaşıyor. Haliyle dolu mideyle acıkmaya ve yeniden yemek yemeye ihtiyaç duyuyoruz. Bugün doktorlar besinleri mümkün olduğunca uzun süre çiğneyip, daha küçük halde yutmamızı önermektedir.

Tarım günümüzde akla yerleştiği şekliyle sebze meyvenin topraktan yetiştirme gibi algılansa da aslında bu ziraat. Tarım (Agriculture) insan ihtiyacını karşılamak amacıyla hayvancılık ve bitkisel ürünlerin üretilmesi, verimlerinin yükseltilmesi, bu ürünlerin işlenip yeniden değerlendirilmesini sağlayan bir yapı. Haliyle hayvancılıkta bu işin bir parçası. Bu sebeple hayvansal gıdalara biraz değinmek istiyorum.

Kırmızı etin ve kuş ürünlerinin tüketiminin temeli yine Sümerlere gidiyor. Hayvan yetiştiricilikte Sığır MÖ 5000'lere denk gelirken, koyun kuzu ve domuz MÖ 3000'lerde yetiştirilecek. Sakatatın pahalı olmasının sebebi o dönemler olsa gerek. Genelde bu kırmızı et gurubunun dalak, ciğer , bağırsak gibi organları krallarca tüketilmekte. Farklı dinsel törenlerde kalp tüketilirken, yine krallar ve din adamlarınca bilgi kaynağı olarak beyin yeniyor. Bu organlar kesinlikle fakire verilmiyor :D

Hindi bizim bildiğimiz dünyada şu anda yok arkadaşlar unutun. MÖ 2000'li yıllarda, Mısır’a kadar Tavuk da yemeyeceğiz. Yani bu tarihe kadar ormanda yakaladığımız kuşu tüketmeye devam.


Balı insanlık ağaçlar üzerinden hazır bir halde tüketiyor olsa da, bugün bildiğimiz anlamdaki arıcılığın temellerinin atılışı M.Ö 6000'ler.

Süte gelince, insanoğlu dünyadaki ilk gününden beri sütü tüketiyor. Ancak hayvan kaynaklı sütün tüketiminin ilk kanıtları Sümer Uygarlığı' nın Ur kentinde bulunmuş. Babil kabartmalarında süt ve süt kesiği temaları yer almaktaymış.

Yoğurt ve peynir için çeşitli denemeler olsa da ortaya çıkışı MÖ'4000 ler. Bugün bildiğimiz yoğurttan çok daha farklı olan "prokiş" dedikleri bir çeşit ekşi süt ile üretim söz konusu. Bildiğimiz yoğurt daha sonraları ilk Türk atalarımız tarafından üretilecek.

Gelelim balık ürünlerine. Balıkçılık, avlanma kültürümüze dayalı olarak 40.000 yıl öncesine kadar gidiyor. Ancak yemek listelerimize girmesi yaklaşık MÖ'8000 ler. Doğrudan Karadeniz Kalkınma ajansının 2015 raporunda Çinlilerin, M.Ö.3000 bin yıllarında, tuzlu su havuzlarında kefal ürettikleri söyleniyor.

Kısaca toparlayacak olursak, Sümerler bize ciddi kanıtlar sunan bir uygarlık olarak tarihe geçerken özellikle MÖ 8000- MÖ 3000 aralığında, besin zincirimize bir çok öğeyi ekliyoruz. Bu gıdalar yaşam tarzımızı değiştirmemizin sonucu olarak ortaya çıkarken, gelecekte de yine yaşam tarzımızı değiştirmemize yol açacaklar.

(Bir sonraki yazıda ekmek ve biraya değineceğiz. )
Hepinize sağlıklı ve iyi hafta sonları dilerim.

Diätkalender ansehen, 26 August 2016:
1641 kcal Fett: 62,05g | Eiw: 53,90g | Kohlh: 218,53g.   Frühstück: Vişne Reçeli, Kaymak, Uno Tost Ekmeği. Mittagessen: Sütlaç, Karışık Kızartma, Patates Püresi, Yoğurt Çorbası. Abendessen: Fuse Tea İce Tea Şeftali, Barbekü Sosu, Domatesler, Tulum Peyniri, Uno Tost Ekmeği. Snacks/Sonstiges: Carte D'or Meyve Şöleni. mehr...
2590 kcal Bewegung: Koşu 9 km/s - 1 Stunde und 1 Minute, Schlafen - 7 Stunden, Ruhen - 15 Stunden und 59 Minuten. mehr...



     
 

Einen Kommentar abgeben


Sie müssen sich anmelden, um einen Kommentar abgeben zukönnen. Klicken sie hier, um sich anzumelden.
 


Highlander87's Gewichtsverlauf


App herunterladen
    
© 2024 FatSecret. Alle Rechte vorbehalten.